Kayıp ve Yas Süreci

Yas nedir?

Yas, bir kayıp yaşadığımızda oluşan doğal ve normal psikolojik bir tepkidir. Kayıp denince akla ilk gelen, genelde sevdiğimiz insanların ölümü olsa da, kaybedilen ve yası tutulan durum her şey olabilir ve kimin neye yas tepkisi vereceği çok görecelidir. Örneğin, evden ayrılan çocuk, kaybedilen bir köpek, ani finansal kayıplar, vücudumuzda bir uzvun kaybı veya yaşlılıkla gelen ve artık eskisi gibi olmayan yetiler… Kayıp, sevdiğimiz bir insanın kaybı olabileceği gibi, başkaları için çok belirgin olmayan ancak kaybeden kişi için önemli olan kişi veya durumları içerebilir. Her türlü kaybın gerektiği önemi görmesi, dile getirilmesi ve sağlıklı bir şekilde geçirilmesi, kişide yas sürecinin kronik depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklara yol açmaması için son derece önemlidir.

Kayıp
Yas evreleri: Yas süreci neleri içerir? Yas sürecini sağlıklı geçirdiğimizi nasıl anlarız?

Bir kayıp yaşadıktan sonra yas sürecinin belli bir zaman süresi yoktur. Bazıları için 2 ay süren süreç, bazıları için 6 ay sürebilir. Önemli olan, aşağıdaki evreleri tek tek geçirmektir. Psikolojik açıdan problem yaratan durum, bu evrelerde takılıp kalmaktır.

1.Evre: İnkar

Bir kayıpla karşılaştığımızda verdiğimiz ilk tepki inkardır. Kaybettiğimiz kişinin ya da yetinin kaybolduğunu kabul etmek veya kaybolduğuna inanmak istemeyiz, çünkü kabul ettiğimizde çok acı çekeceğimizi içten içe biliriz. İnkar geçici süreliğine yaşandığında sağlıklıdır, duruma alışmamız için bize gereken zamanı tanır. Bu, derin yarası olan birinin, yaraya bakmak istememesi gibi düşünülebilir. Bu evrede takılı kalırsak, durum ile mücadele edemeyiz ve daha büyük kayıplar yaşamamıza neden olabilir.

2.Evre: Kızgınlık

Bu evrede kayıp yaşadığımızı inkar etmekten, kayıp yaşadığımızı ve canımızın yandığını fark etmeye başlarız. Yaşadığımız duygu yoğunluğu çok fazladır ve kayba sebep olduğunu düşündüğümüz durumlara veya hayata müthiş öfke duyarız. Bunu aynı yaralı kişinin yarasına odaklanmaya başlamasına benzetebiliriz. Yaralandığımızda başta çok bir şey yokmuş gibi görünürken, sızı gittikçe artmaktadır ve canımız acıdıkça öfkeli ve çaresiz hissederiz. Yine, sınırlı bir süre olduğu müddetçe öfke de sağlıklıdır çünkü bize durumla başa çıkma ve harekete geçme gücü verir. Ancak bu evrede kaldığımızda, sürekli öfke bizi ve çevremizdekileri yiyip bitirebilir.

3. Evre: Pazarlık

Kişinin kaybın acısını en yoğun yaşamaya başladığı ve çaresiz hissettiği dönemdir. Bu evrede kendi inançları ile pazarlık ettiği (“Allahım, ya bu acıyı bitir, ya da canımı al”) görülebilir. Aynı zamanda kişi, bu dayanılmaz acıya çözüm bulmaya çalışır. Bunu yaralı kişinin yardım çığlığı attığı dönem olarak düşünebiliriz. Eğer yerine koyabileceği düşündüğü bir kayıp ise (ör: eski sevgili) kaybettiğini geri kazanmaya ya da başka bir kişi ile açığı kapatmaya çalışabilir. Kayıp bir yakının vefatı ise, onunla yaptığı etkinlikleri aynı zevkle yapabilmek için uğraşabilir. Yöntem ne olursa olsun, bu evrede hala çaba vardır ve kişi yaşadığı derin çaresizliği azaltmaya çalışır.

4. Evre: Depresyon

Bu dönemde kişi, çabalarının kaybedilen kişiyi geri getirmediğini fark etmeye başlaması ile derin bir mutsuzluğa itilir. Yas sürecinin temel ve yaşanmasının en önemli olduğu, ancak yaşamanın bir o kadar da zor olduğu dönemidir. Kişinin artık mücadele için gücü yoktur ve tek yapabileceği kendi mutsuzluğu ile baş başa kalmak, kabuğuna çekilmektir. Bu, yaralı bir insanın enerjisini sadece iyileşmeye vermek için evde kalıp yatakta kalmasına benzetilebilir. Bu evre zordur çünkü kişiyi güçsüz ve çaresiz hissettirir, ancak kişinin iyileşebilmesi için yaşaması gereken, kabuğuna çekilmesini gerektiren değerli bir süreçtir. Yapılan en büyük yanlışlardan biri bu dönemde güçlü olmaya çalışmaktır, bu iyileşmeyi geciktirir. Bu dönem olması gerektiği gibi yaşanmadığında, yas süreci yıllarca olduğu yerde kalabilir.

5. Kabullenme

Sağlıklı geçirilen depresyon döneminden sonra, kişi yavaş yavaş kaybı kabullenmeye başlar. Kaybettiği kişiyi ya da durumu düşünmek kişiye giderek daha az acı vermeye başlar. Kişi, yavaş yavaş eski hayata ve aktivitelerine dönme isteği duyar ve yeni hayatına uyum sağlayabilmek için güç bulmaya başlar. Bu evre iyileşmenin tamamlanmaya başladığını, hastanın açık yarasının kapanmaya ve kabuk bağlamaya başladığını gösterir. Bu sürecin sonunda, kaybedilen kişi genelde iyi yönleri ile hatırlanır ancak artık onu düşünmek can yakmaz, tıpkı yara artık yara izine dönüştüğünde acımaması gibi.

Psikolojik Destek Ne işe yarar?

Evreleri sağlıklı geçebilmek adına psikolojik danışmanlık almak önemlidir. Bazı yaslar, inkar, bazı yaslar pazarlık döneminde bazen aylarca, bazen yıllarca kalabilir. Evrelerde takılmayı önleyen en önemli nokta, yası yaşadığımızı kabul etmek ve tekrar tekrar yaşadığımız zorlukları dile getirmektir. Ancak, tekrar tekrar dile getirme fırsatını çevremiz sağlayamıyor olabilir, bu tarz durumlarda güçlü görünmek adına yasımızın iyileşme sürecini istemeden erteleyebiliriz. Yas sürecinde psikolojik yardım almak, geçirdiğiniz sürecin normalliğini kabul etmek ve acınızın dile getirilmesini kolaylaştırırken evrelerde gerekenden fazla kalmanızı engelleyebilir. Hali hazırda bir evrede takıldıysanız, psikolojik destek sizi diğer evreleri yaşayarak iyileşmeye nazikçe teşvik eder. Not etmek gerekir ki, her evrede psikoloğunuzun yaklaşımı farklı olacaktır. Bazı evrelere müdahale etmek gerekirken, bazılarını sadece olduğu gibi yaşamanız beklenebilir. Bazen kendimizle yüzleşmek zor olsa da, gerçek şifaya evreleri sağlıklı geçirerek ulaşabiliriz.