Kişisel Gelişim

Kişisel Gelişim ve Psikolojik Danışmanlık

Bu konuda, özellikle ülkemizde, fazlaca kafa karışıklığı mevcut. Kişisel gelişim, kendini bir konuda geliştirmek isteyen bir insanın o konuda bir kitap okuması veya hayatında sürekli aynı şekilde tekrarlayan durumları anlama çabası sayılabilir. Ancak, kişisel gelişimin mesleki bir tanımı olmadığı için, herhangi bir alanda eğitim almış bir kişi, kişisel gelişim alanında destek verebilmekte ve bu destekler çok geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Psikolojik danışmanlık da bir anlamda insanın kendini keşfetmesini ve hayatından bazı değişiklikler yapmasını içerdiği için kişisel gelişim ile psikolojik danışmanlık kavramları karıştırılmaktadır.

Bu sebeplere bağlı anlam karmaşasını önlemek adına, kendi “kişisel gelişim” tanımımı paylaşmak isterim.

Benim yaklaşımımda kişisel gelişim, belli bir psikolojik rahatsızlık tanısı olmaksızın (depresyon, panik atak vb.), hayatında sürekli tekrar eden ve hayat kalitenizin düşmesine sebep olan zorlayıcı yaşam olaylarının neden sürekli kişinin başına geldiğini anlamak isteyenlere hitap ediyor. Hayatınıza kendi normalinizde devam ederken, belki de görünürde hiçbir sorun yokken, içinizdeki rahatsızlık hissini anlamlandırmak, tekrarlayan ve size zarar veren ilişkileri veya yaşam örüntülerinizi gözden geçirmek isteyebilirsiniz. Psikolojik danışmanlık süreci, bu konularda önce iç görü kazanmak, daha sonra da size zarar veren yaşam örüntülerini gerçekçi ve sağlıklı bir biçimde yenisi ile değiştirmeyi veya kabul etmeyi içerir.

Kisisel Gelisim
Kişisel Gelişim için psikoloğa gidilir mi?

Genelde, psikologların sadece depresyon gibi psikopatolojik tanılarla ilgilendiği konusunda bir yanılgı var. Aksine, psikolojik bir rahatsızlık (depresyon vb.) olmaksızın, hayat kalitenizi düşüren her durum psikolojinin alanıdır. Dahası, meslektaşlarımın, benim tecrübem ve çoğu bilimsel çalışma gösteriyor ki, yaşadığınız zorluk bir psikopatolojiye (anksiyete, depresyon vb.) dönüşmeden aldığınız psikolojik danışmanlık çok daha kısa bir sürede problemi ortadan kaldırabiliyor. Yani, özgüven kazanma, hayatınızda bazı döngülere son verme gibi psikopatolojik olmasa da hayat kalitenizi yükseltebilecek her konuda psikoloğa gidilebilir.

Hayatımda bazı pürüzler olsa da psikolojik bir rahatsızlığım yok, neden psikoloğa gideyim?

Birçok danışanımdan, daha önce danışmanlık aldıkları ancak alanları psikoloji olmayan kişilerden “Artık bunu yapmayı bırakman gerekiyor, neden kendini bu duruma sokuyorsun?” benzeri eleştirel yorumlar aldıklarını öğrendim. Bazı durumlarda, psikoloji yerine başka meslek dallarında yetişmiş kişilerden alınan destekler problemi çözmek yerine daha da derinleştirebiliyor. Bunun sonucunda kişi problemi çözememekten dolayı hayal kırıklığına uğrayıp destek almaktan tamamen vazgeçebiliyor.

Her insanın tecrübesine ve paylaştıklarına saygı duymak ile birlikte, psikoloji alanında eğitimi olmayan kişilerden alınan destekler tehlikeli olabileceğini düşünüyorum. Bunun en önemli sebebi, danışanlar dertlerini paylaşırken normalde olduklarından daha savunmasız bir konumda olmaları ve onlara o anda söylenecek her sözün ve yapılan müdahalenin dikkatlice seçilmesi gerekliliğidir. Aksi takdirde, danışmanlık alan kişi problemi daha da düğüm haline geldiğini deneyimleyebilir. Örneğin, psikolojik süreçler hakkında bilgisi olmayan biri, danışanı yapmadıklarından dolayı eleştirebilir ve bu danışanın o güne kadar konuşulmamış bir travmasına dokunabilir. Psikolog, psikiyatrist, psikolojik danışman gibi buna benzer durumlarda nasıl davranması gerektiği hakkında bilgisi olmayan kimseler, durumu daha içinden çıkılmaz hale getirebilirler. Bu anlamda dikkatli olunması gerektiğini düşünmekteyim.

Özet olarak, kendinizi hep aynı döngüler, aynı mutsuz ilişkiler, aynı başarısızlık silsilesi içinde buluyor ve bu durumları neden sürekli yaşadığınızı sorguluyorsanız, psikolojik danışmanlık size farklı bir kapı açabilir.