Fedakarlık Şeması

Fedakarlık Şeması

Kendi yaptıklarımızın adil olup olmadığına karar verme zorluğu yaşatan bir şemadır.

Fedakarlık şemasına sahip kişiler sürekli “Acaba ben etrafımdaki kişilere yeterince adil davranıyor muyum?” sorgulamasını kendilerine yöneltirler, ancak bu soruların cevabını bulmakta zorlanırlar.

Beynimiz bir sorunun cevabını veremediği zaman, o konuyu sürekli düşünmeye devam eder. Bitmemiş, çözümlenmemiş her şey beynimizde sürekli dönüp durur.

Örneğin, bir arkadaşınızın yardıma ihtiyacı vardır. Siz, arkadaşınıza yardım edebilip edememenizden bağımsız olarak kendi davranışınızı sorgularsınız. “Yaptığım şey yeterli miydi? Daha iyisini yapabilir miydim? Bir şey yapmamış olmam ne kadar büyük bir sorun yarattı o kişi için acaba? Bir şeyler daha mı yapsam?”...

Bunun yanı sıra, günlük hayatta kendinizi şu cümlelerle sorguluyor olabilirsiniz: “Acaba ben marketten fazla alışveriş yaptığım için, başka insanları aç bırakmış olabilir miyim?

Bu sorgulama uzar gider. Fedakarlık şeması, kişinin “ben elimden geleni yaptım” diyerek rahatça arkalarına yaslanmalarını engeller. “Bencil” olmaktan korkutur.

Her şemanın olduğu gibi, bu şemanın da bir evrimsel gerekçesi, yani bir amacı vardır. Toplumsal hayatta, toplumsal beraberlik, uyum gösterebilme, başka insanların sağlığı bizim için önemlidir. Çünkü insan diğer canlılardan farklı olarak, ancak toplumsal hayatta var olabilirse hayatta kalabilir. Evrimsel süreçte, bizim kabilemiz hayatta kalabiliyorsa, bizim hayatta kalma şansımız artardı. Fedakarlık şeması, bizi toplumsal hayata daha uyumlu yaparak daha rahat yaşamamızı sağlama amacıyla oluşur.

Peki, Fedakarlıkta Problem Ne?

Fedakarlık şemasının hayatımızda problem yarattığı nokta, başka insanların ihtiyaçlarını, kişinin kendi ihtiyaçlarını göz önünde bulunduramayacak kadar gözetmesidir. Kişi gönüllü olarak kendi ihtiyaçlarından vazgeçer. Bu da, duygusal ve ruhsal olarak beslenmesini engeller.

Etrafta her zaman yardıma ihtiyacı olan insanlar olacaktır. Bunun sorumluluğunun ne kadarının kişinin omuzlarında olduğunu, ne kadarının olmadığını ayırt etmekte fedakarlık şemasına sahip kişiler zorlanır. Bundan dolayı kişi, kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz ve çoğunlukla ihtiyaçlarının karşılanmadığını da fark etmez.

Bende Fedakarlık Şeması var mı?

Aşağıdaki maddelerin bir kısmı veya hepsi sizin için doğruysa, sizde Fedakarlık şeması olabilir:

  • Başkaları için yapacaklarınız bitmiyorsa
  • İhtiyaç sahibi birini gördiğinizde (paraya ihtiyacı olan bir arkadaşınız, hasta bir tanıdığınız, sakat bir köpek vb.) içinizde büyük bir sıkıntı/üzüntü oluşuyorsa ve saatlerce aklınız orda kalıyorsa
  • Vicdanınız sizi rahat bırakmıyorsa
  • Etrafınızdaki insanları üzmemek adına, onların ne acı hissedeceğini düşünerek, yapmak istediklerinizden vazgeçiyorsanız (Ör: Sevgilim üzülür, o halde arkadaşlarımla çıkmayayım)
  • Başkalarını, kendilerini düşündüklerinden daha fazla düşünüyorsanız
  • Birçok kişinin ihtiyacını gözetmekten ve onlar adına kaygılanmaktan dolayı endişeniz yüksekse
  • Başkalarının nasıl daha sağlıklı, verimli, güvende vb. olacakları konusunda onları kontrol etmeye çalışıyorsanız (ör: elini yıkadın mı? Bugün yürüyüş yaptın mı? Bugün iyi yemek yedin mi? vs.)
  • İyiliğini istediğimiz insanlara karşı bazen dargınlık duygusu hissediyorsanız
  • Öfkelenmekte zorlanıyor veya öfke duygunuzu pek tanımıyorsanız
  • Kendinize ve çevrenizdekilere olan kötü olaylardan kendinizi sorumlu tutuyorsanız
  • Başkalarına acı çektiren kişi olmayı engelleme çabasındaysanız
  • Kendi ihtiyaçlarınıza odaklandığınızda “bencil” olmaktan ve bunun hissettireceği suçluluktan çekiniyorsanız
  • Zaman zaman, fedakarlık gösteridğiniz insanlara karşı, size benzer bir muamele yapılmadığı için öfke duyuyorsanız, sizde Fedakarlık Şeması'nın varlığından şüphe edebiliriz.
  • Fedakarlık Şemasının Kökenleri

    Fedakarlık şemasını kökenleri, hem kalıtsal yatkınlıktan hem de kök aile yaşantılarından geliyor olabilir. Bu şemaya sahip insanlar, her zaman olmasa da çoğunlukla aileleri tarafından koşulsuz kabul edilmediklerini hissetmişlerdir. Aileleri ilgi ve sevgi göstermek için çocuktan önce aile bireylerinin duygusal ihtiyaçlarının karşılaması beklemiş olabilirler. Örneğin, baba çocuğuna sevgi göstermek için ondan yemek yapmasını beklemiş olabilir. Bunu yapmadığında çocuk, küsme tepkisine maruz kalmış olabilir. Zamanla çocuk, babanın ihtiyaçları karşılanmadığında sevilmediğini öğrenmiş ve onun duygusal ihtiyaçlarına aşırı hasssasiyet geliştirmiştir. Bu hassasiyet yetişkinlikte etrafımızdaki herkese yönelmiş duruma gelir.

    Fedakarlık dozunda yaşandığında problem yaratmaz. Ancak, Fedakarlık şemamız güçlü olduğunda, kaynaklarımızın tükendiğini gösteren sinyaller bozulmuş olur. Tükenmiş ruh halimizi iyileştirmek istiyorsak, kendi ihtiyaçlarımızı da gözetmenin önemini kavramak önemlidir.

  • Bu bilgiler, Alp Karaosmanoğlu'nun Şema Terapi eğitimlerinden, "İyi Hissetmek" adlı Youtube kanalındaki paylaşımlarından ve Jeffrey E. Young, J.S. Klosko, M.E. Weishaar'ın "Şema Terapi" kitabından derlenmiştir
  • Bu yazı tanı veya teşhis niteliğinde değildir. Sadece bilgilendirme amaçlı sunulmuştur.